* Kayısı Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda Malatya kayısıcılığı masaya yatırıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından ‘Kayısı Sektörü Değerlendirme Toplantısı’ yapıldı. Malatya İl Ticaret Müdürlüğü’nün düzenlendiği organizasyon kapsamında Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantıda, açılış konuşmasını yapan Malatya Ticaret İl Müdürü Ahmet Demirbağ, “Ülkemizde üretilen yaş kayısıda yüzde 60’ına, kuru kayısıda da yüzde 80 ile 90’ına yakın üretimine sahip olan ilimiz, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en iyi kayısı üretim merkezi konumundadır” dedi. “ÜRETİCİ BİRLİĞİNİN KURULMASINDA GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARILDI” Demirbağ, özellikle kayısının pazarlanması ve hak ettiği değeri bulamaması konusunda yaşanan sorunların sadece Malatya’nın değil, çevre il ve ilçelerde üretim yapan paydaşları da olumsuz etkilediğine dikkat çeken Demirbağ, şunları söyledi: “11 Şubat 2016 tarihinde Ticaret İl Müdürlüğümüz organizasyonu ile başta Ziraat Odası Başkanları olmak üzere Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası yetkililerinin iştirakleriyle müdürlüğümüzde düzenlenen toplantıda; üretici birliğinin kurulması, kurulacak birliğin ana sözleşmesinin yerel şartlar göz önünde bulundurularak uyumlu hale getirilmesi, özellikle yaş kayısının pazarlanmasında lisanslı depoculukla ilişkilendirilmiş bir yapıya getirilmesi, alan bazlı desteğin birlik üreticilerine sağlanarak birliğe katılımın teşvik edilmesi, kurulacak birlik bünyesinde yerel yönetimlerin, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve ihracatçı birliklerinin yer alması hususlarında görüş birliğine varıldı.” ‘Kayısı sektörü değerlendirme toplantısı’ çerçevesinde toplantıya katılan tüm paydaşların katkılarıyla; sorunların çözümü, üreticilerin birlikte hareket etmesi, kayısının hak ettiği değeri alabilmesi ve dünya pazarlarında markalaşması amacıyla, kooperatifleşmenin mutlaka hayata geçirilmesi için ilk adımın atılması gerektiğine değinen Demirbağ, alınacak kararların Malatya ve Türkiye’ye hayırlı olması temennisinde bulundu. “ÜRETİCİNİN ALIN TERİNİN UCUZ FİYATLARA PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE GÖNLÜM RAZI DEĞİL” Erkoç, hem Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı hem de kayısı üreticisi olarak kayısının sıkıntılarını yakından bildiğini kaydederek, “Satışta fazla bir sıkıntımızın olmadığını bütün arkadaşlarımız bilir. Ama fiyatı dengelemede, arz ve talebi dengelemede ciddi sıkıntılarımız var. Bu noktada adımların atılması gerekiyor. Dünyaca ünlü bir kayısının bu fiyat noktasında bu kadar aşağılarda olmaması gerekir. Üreticinin alın terinin, emeğinin, göz nurunun çok ucuz fiyatlara peşkeş çekilmesine de bir Malatyalı ve üretici olarak gönlüm razı değil” ifadelerini kullandı. “O SÖZÜ HİÇ UNUTMAM” “Biz, 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü ziyarete gittiğimizde böyle kısa bilgiler verdim. Fiyat istikrarı noktasında dert yandık. Döndü, ‘Başkan hem yüzde 80 dünya kuru kayısı ihtiyacını karşıladığınızı ifade edeceksiniz hem de fiyat istikrarını siz belirlemeyeceksiniz. Bu suçu il olarak kendinizde arayın’ dedi. Bu sözü hiç unutmam. İnşallah bu süreçte, önümüzdeki süreçte bir kaç toplantı yapılacak. Burada özellikle üreticilerden başlayarak sıkıntıları giderme noktasında bizler açık ve net ifade ediyorum; her konuda sizlerin yanındayız. Yeter ki Malatya kayısı üreticilerimizin sıkıntıları giderilmiş olsun. Kayısı, fiyat noktasında hak ettiği yere gelsin.” “MALATYA DENİLDİĞİNDE AKLA KAYISI GELİYOR” Seymenoğlu, Malatya’nın kayısı konusunda çok bilinen hatta ‘kayısı denildiğinde’ akla ilk gelen il olduğunu ifade ederek, “Bunu da hak ediyor. Nasıl ki ‘çay denilince’ akla Rize, ‘fındık denilince’ akla Ordu ve Giresun geliyorsa, ‘Malatya denilince de’ aklımıza hep kayısı geliyor. Bu nedenle bu toplantıyı bakanlık olarak kooperatifçilik konusunda bir çalışma yapmak üzere burada bulunuyoruz” diye konuştu. “SORUN ÜRETTİĞİMİZ ÜRÜNDE DEĞİL, KATMA DEĞER KATAMIYORUZ” “Tarımsal ihracat içindeki pay ama alınan rakamlara göre 344 milyon dolar civarında bir ihracat. Bu rakam bizim için yeterli midir? Bu kadar önemli bir üründe, bu kadar dünyada sesimizin çıktığı bir üründe bu rakam önemli midir? Bence çok küçük kalıyor. Danimarka’ya bir çalışma gezisine gitmiştim. Kopenhag kentinin çevresinde çiftlikleri gezdik. Hayvan çiftliklerinin hepsinin kenarında küçük kafes sistemi vardı. Ne olduğunu sordum. Mink adından bir kürk hayvanı beslediklerini söylediler. Danimarka, 2,5 milyar dolar gelir elde ediyor. Sadece küçücük bir hayvandan 2,5 milyar dolar gelir sağlanıyor. Burada ise 344 milyon dolar. Tüm Karadeniz Rize’den Kocaeli’ne kadar fındık üretiyor, ihracat 2-2,5 milyar dolar. Bunu tüm Karadeniz üretiyor. Danimarka’da çiftlikler bunu üretiyor. O zaman bizim üründe değil sorun, biz buna bir katma değer katamıyoruz. Demek ki sorun, ürettiğimiz ürüne katma değer katamadığımız için bunu alıyoruz, kurutuyoruz ya da yaş olarak ihraç ediyoruz. Bundan gelir elde ediyoruz. Geçmişten atamızdan, dedemizden gelen özellikleri halen devam ettiriyoruz. Buna bir katma değer katma adına bir çalışma yapmıyoruz. O zaman kayısı sektöründe de sanayici ve ticaret erbaplarımıza demek ki bunun Avrupa’nın, Amerika’nın diğer uzak doğu ülkelerinin buna daha çok itibar göstermesi, daha çok para verebilmesi için bunu bu halinden farklı yöntemlerle de geliştirip, pazar payını daha da artırmamız lazım. İhracat değerini artırmamız lazım.” “YAPI KOOPERATİFLERİ KÖTÜ BİR İMAJ BIRAKTI” Seymenoğlu’nun konuşmasının ardından Gümrük ve Ticaret Uzmanı Işıl Uçan ‘Neden Kooperatif’ konulu bir sunum yaptı. |
Okunma Sayısı: 3061